6 Ekim 2007 Cumartesi

El Sallarken




Tren yolu kenarında iri yapraklı, güçlü duruşlu। Damarlarında süt dolaşan bir ağaç… Kökleri rayların altındaki toprakta kalmış। Bu yüzden, her geçen trenin akıttığı yol sevdası sızmış yüreğine।

Gel gör ki; ne kökleri uzanabilir rayların devamına. Ne de dalları... Geçip giden trenleri kısık gözlerinin aralığından seyrederken uzakları düşünür olmuş usul usul...

Yol hayalleri kurarak orada kalmaya dayanmaksa çok zor. Bir çıkar yolu olmalı bunun… Trendeki yolculara masal anlatsa nasıl olur meselâ, yanından geçtikleri zamana sığdırıp.

Şöyle bir savursa yapraklarını, “yol” dese;
Şöyle bir mânâlı bakış fırlatsa, “aşk” dese;
Şöyle bir çekse kendini, “hayat” dese adına...

İçlerinden bir yolcu bile ağacın salınımında, kendi yol öyküsünü yakalarsa. Ve ağaç, onun düşüncelerinde kalabilirse eğer rayların devamında. Artık, o da varmış gibi olmaz mı o yolculukta? ..

Gün gelir, kendisi de inanmaz mı hatta, yol aldığına? ..


Aynur Uluç


Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi
Eylül Ekim 2005









1 yorum:

atesinsesi dedi ki...

küçük papatya tren raylarının arasında yeşerdiğine seviniyor, çünkü onun hayatını yazan aynur uluç..



okumak kadife bir dokunuştur...