güvercinler
mi taşır acıyı en çok
serçenin mi
ağzında ağlar kederli deniz
hangi ağacın
kolları sarmıştır sorgu sualsiz
hangi ağıdın
ucu varabilmiştir kayıp kabrin gönlüne
volkanlar
dile gelip nasıl püskürmez mayalı yok oluşta
hangi saat
kabul edebilir bitmeyen geceleri
taşlar nasıl
susar bunca yok edileni bilip
annelerin iç
gözü ağlar her gün, her cumartesi
otururken
kuşlarla yalnız
yıllar
yıllar
yıllar geçer
ömürlerden
güneş hep
bulut altı
yağmurlar,
rüzgârlar geçer galatalı meydan yerinde
damla sele
karışır, sel kaybın gözyaşına
kör karınca
görür de, insan gözü mü görmez
aynur uluç
fotoğraf: ömür eğribel
.
fotoğraf: ömür eğribel
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder